Ana sayfa Sigorta Hukuku Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Sözleşmesinden Doğan Davalarda Hangi Mahkeme Yetkilidir.

Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Sözleşmesinden Doğan Davalarda Hangi Mahkeme Yetkilidir.

Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Sözleşmesinden Doğan Davalarda Hangi Mahkeme Yetkilidir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Sözleşmesinden Doğan Davalarda Hangi Mahkeme Yetkilidir.

Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Sözleşmesi’nden doğan uyuşmazlıklarda, yetkili mahkemeyi belirlemek için, Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’na, Karayolları Trafik Kanunu’na ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Genel Şartları’na bakmamız gerekecektir.

Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu‘na (HMUK) baktığımızda, uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin hangisi olacağına dair genel hükmün kanunun6. maddesinde düzenlendiğini görüyoruz. Bu maddeye göre, yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun 16. maddesinde ise, daha özel bir düzenlemeye gidilmiş ve haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yada zarar görenin yerleşim yeri‘nin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu düzenlenmiştir.

HMUK 7. maddesi‘ne baktığımızda, eğer davalı sayısı birden fazla ise, yetkili mahkemenin bu davalılardan birinin yerleşim yerinde olan yer mahkemesi olacağı ancak davanın sebebine göre, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, bu durumda bu mahkemenin yetkili olacağı düzenlenmiştir.

Bu durumda akla, yukarıda bahsedilen 16. maddede yetkili kılınan haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin, tüm davalılar için kesin yetkili mahkeme olup olmayacağı gelebilir. Buna ilişkin açıklama da, Yargıtay Hukuk Genel Kurul tarafından verilmiş ve HMK 7. maddesinde bahsedilen davalıların tamamı için hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkemenin kanunda belirtilmesi halinde bu yerin davada “kesin” yetkili olduğu hususunda açık bir düzenleme mevcut olması gerektiği belirtilmiş, akabinde yasa koyucu yetkinin kesin olmasını istediği tüm hallerde bu “kesinlik” durumunu Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun içine açıkça belirtiğine değinerek, sözkonusu bu maddede böyle bir kesin yetki ifadesi kullanılmadığı yönünde, konuya açıklık getirmiştir. (YHGK., 27.05.2015, 2013/11-2359 ESAS, 2015/1443 KARAR)

Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesine ise, dava sigorta şirketinin merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Bu maddenin son cümlesinde belirtilen kazanın meydana geldiği yer mahkemesi kesin yetki kuralı olmayıp, davacı tarafa tanınmış seçimlik bir haktır.

Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Genel Şartları C.7 maddesinde yetkili mahkeme ile ilgili düzenleme yapılmıştır. Buna göre, taraflar arasında uyuşmazlık olması durumunda, dava açmak isteyen taraf sigorta şirketinin merkezinin veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde yada kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği gibi uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna da başvurabileceği belirtilmiştir.

“Bilindiği gibi ilke olarak bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi (HMK m. 7/I; HUMK’nın m. 9/II.c.1), aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesiyle … Genel Şartlarının C.7. maddesinde, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa dair davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda, kaza …’da vuku bulmuş, davacının adresi de …’dadır. Davalı … şirketinin adresinin … ili olduğu anlaşılmıştır.

HMK 16. maddesine göre davacıya seçimlik hak tanınmış olması, davacı tarafın HMK 7.maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak davalı … şirketinin ikametgahı mahkemesinde davayı açtığı gözetilerek (HGK’nun 30.4.2013 gün ve 2013/17-2099 esas, 2014/572 karar sayılı ilamı uyarınca) yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2018/1062 K. 2018/4563 T. 26.4.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararlarına baktığımızda, sigorta şirketinin acentasını ve şubesini denetleyen ve bu nedenle onun üst mercisi olan ve aynı zamanda genel merkezden almış olduğu emir ve talimatlara göre çalışan ve sahip olduğu yetkiler bakımından, şube ile karşılaştırıldığında çok daha fazla yetkiye sahip olan bölge müdürlüklerinin olduğu yer mahkemelerinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir. (YHGK., 16.04.2014, 2013/17-2098 ESAS, 2014/541 KARAR)

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here